Küçükbaş hayvancılıkta sorunlar çok, işi bırakan sayısı her yıl artıyor
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, küçükbaş hayvancılığı bırakan bir aileyi ziyaret ederek neden hayvancılıktan vazgeçtiklerini konuştu.

Ömer Fethi Gürer (sağda) Körük ailesini ziyaret etti | Fotoğraf: Ömer Fethi Gürer
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’de hayvancılıktan artan maliyetler nedeniyle vazgeçmek zorunda kalan Körük ailesini ziyaret etti. Geçimini küçükbaş hayvancılıkla sağlayan aile, yem fiyatlarındaki artış ve süt gelirlerindeki düşüş nedeniyle binden fazla hayvanlarını satmak zorunda kaldıklarını ve il dışından yaz aylarında gelen torunları sevmesi için sınırlı sayıda keçi, koyun bıraktıklarını ve bu duruma gelmekten üzgün olduklarını anlattı.
Ahırlar boşaldı
CHP Milletvekili Gürer, bölgedeki hayvancılık faaliyetlerindeki durumunu değerlendirerek, “Niğde bölgesinde büyükbaş hayvancılık, özellikle çiftçilik yapmayanlar için olabildiğince zorlaştı. Yem fiyatlarına dayanamadıkları için çoğu ahır boşaldı. Küçükbaş hayvancılık ise bölgede kısmen devam ediyordu. Ancak onlarda keçilerini satmak durumunda kalmışlar” ifadelerini kullandı.
'1200 hayvanımız vardı, şimdi 30 kaldı'
Altunhisar ilçesinde besici İbrahim Körük, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle dile getirdi:
“500 büyük sağmal keçimiz vardı. 600-700 tane de oğlakları vardı. İkisinin toplamı 1100-1200 civarındaydı. Yıllardır bu işi yürütüyorduk. Fakat yem konusunda çok sıkıntı çektiğimiz için dayanamadık. Bir de mazotun pahalanması, sütün taşınma sorunu eklendi. Süt para etmedi. Keçi sütünü en son verdiğimizde 15 liraydı. Şu an elimizde yaklaşık 30 kadar hayvan kaldı. Binin üzerinde hayvan varlığımız varken 30 hayvana düştük. Yonca'nın fiyatı 12 bin lira, torba yem ise 600-650 lira civarında. Destek almadık, desteksiz yapmaya çalıştık. Süt için Konya Ereğli'den gelip alıyorlardı. Ancak mazot pahalanınca hem fiyatı düşürdüler hem de "kurtarmaz" dediler. Alımı bıraktılar, değerine süt satamayınca ve de giderler artınca çözüm bulamadık. Hayvanları satıp bu işi bırakmak zorunda kaldık. Bu ağıllar hayvan doluydu. Hepsi boş kaldı” dedi.
Hayvancılığı sürdürmek zorlaştı
Gürer, bölgedeki hayvancılığın durumunu sorgulayarak, “Bölgede hayvancılık geriliyor mu?” diye sordu. İbrahim Körük, “Altunhisar'da hemen hemen yok denecek kadar azaldı. Bu arazide 10-15 sürü vardı. Şu anda hiç yok, bir veya iki kişi kalmıştır. Yem, zaman ve nakliye bu durumun en önemli nedenleri. Mera konusunda da yardımcı olunmadı. Bölgede mera hayvancılığı tamamen bitti. Hayvanlara süt yemi ve yonca veriyorduk. Bir kısmını kendimiz yetiştirmemize rağmen yetmedi. Şu anda elimizdeki sınırlı hayvanlarda bitmek üzere. Bunlar da bittiğinde hayvancılığı bırakmış olacağım” dedi.
'Severek yapıyorduk, artık imkansız'
İbrahim Körük’ün eşi Güler Körük, “Eğer bu hayvancılık biterse tarım zaten bitmiş durumda. Ne yiyip ne içeceğiz? Çoluk çocuk, torunlar nasıl bir hayata geliyor? Ben bu işi severek yapıyordum. Torunlar elimizde kalan hayvanları "Satmayalım" diye istemişti. Ancak hayvanlarımız analarını göz göre göre sattık. Küçükleri de doğunca satamadık. Her şey çok pahalandı. Severek yapıyordum ama artık imkansız hale geldi. Biz işçi ücretlerini de karşılayamaz hale geldik. Burada 3-5 işçi çalışıyordu. 11.00, 11.30’a kadar bu hayvanlarla uğraşıyorduk. 450-500 oğlağımız olurdu. Hayvancılık zorda olsa severek yıllardır yaptık. Gelirimiz giderimizi karşılayamaz olunca hayvanları satmakta çareyi bulduk” dedi.
'Yem için bir çare bulsunlar'
Güler Körük, yaşadıkları sıkıntılara rağmen hayvanlarla kurdukları bağa dikkat çekerek, “Herkes 'Burada niye duruyorsun?' diye soruyor. 'Çocuklarım tüm geleceği, bütün yatırımı burada' diyordum. Nereye gidelim? Torunlarım bu hayvanların içinde büyüdü. Ankara’da yaşıyorlar ama bu hayvanlar için buraya her yaz geliyorlar. Onlar için 30-40 hayvan ayırdık. Onlar gelecek diye bakıyoruz. Bine yakın hayvanı satmak zorunda kaldık. Tüm bu alan koyun, keçi sesi duyulurdu. Yaptığımız ağıllar boş kaldı. Malzemeler boşa düştü. Hayvancılıkta sorunlara başta yeme bir çare bulunması gerekir” diye konuştu.
'Sürü sayısı azaldı'
Gürer, hayvancılığın bitmesinin bölge için olumsuz sonuçlar yaratacağını söyledi. Gürer, “Bölgede hayvancılık önemli bir geçim kaynağıydı. Kırsalda sürü sayısı her yıl azalıyor. Hayvancılık gelir gider dengesi bozulması besiciyi bu işten koparıyor. Çok kişi zorunluluktan bu işi sürdürse de bırakan ve bırakacağını söyleyen sayısı artıyor. Özellikle büyükbaş hayvancılıkta sorun vardı. Küçük aile tipi işletmeler tek tek kapandı. Mera hayvancılığı geriledi. Küçükbaş hayvancılığın da zorlaştığını görüyoruz. Mera, yem, çoban, işçilik, mazot ve ahır giderleri sorunları arttırdı. Bu yüzden hayvancılıkta koyun ve keçi sayısında azalma yaşanıyor. Bölgede kooperatifleşmenin gelişmemesi, sağım sonrası stoklama olanağı olmadığı için hemen aracı toplayıcıya sütün verilmesi, aracının düşük alım fiyatı vermesi gibi sorunlarda sürü sahiplerinin yalnız kalmasına vesile olunca çözümü hayvancılığı bırakmakta buluyorlar” dedi. (Ekonomi Servisi)
Evrensel'i Takip Et